Okulda "C Vitamini Şenliği…"

Zonguldak’ın Alaplı İlçesine bağlı Gümeli İlkokul-Ortaokul Müdürlüğü, öğrencilerine yönelik "C vitamini şenliği" düzenledi.

Okulda düzenlenen şenlikte soğuk havalarda sağlıklı yaşama vurgu yapmak için öğrenciler portakal ve elma suyu içti. Okul Müdürü Soner Arslanoğlu, öğrencilerin okul öncesi eğitimlerinde her konuda bilinçlendiklerini söyledi;

Okulumuz bünyesinde “C vitamini şenliği” düzenlediklerini belirten Arslanoğlu, "Okulumuzda çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Amacımız öğrencilerimiz eğitmek ve onlara faydalı alışkanlıklar kazandırmaktır. Bu kapsamda C Vitamini Şenliği düzenleyerek kış günlerinde iyi beslenmelerine dikkat çekebilmeyi istedik. Bunun içinde C vitaminin faydalarını anlatan bir eğlence düzenledik. Öğrenciler hem eğlendi hem de sağlıklı beslenmeyi öğrendiler.” Dedi.

Şenlik öncesi C vitaminin faydaları anlatılırken, daha sonra hep birlikte portakal suyu içen öğrenciler, konuyla ilgili oyunlar sergiledi.

27 Gaziye Milli Mücadele madalyası…

Karadeniz Ereğli’de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Gaziler için hazırlanan, Milli Mücadele Madalyası ve Beratlarının takdimi dolayısıyla tören düzenlendi. Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, törende “Bugün Bosna’da, Balkanlarda, Myanmar’da, Suriye’de bir Müslüman kardeşimiz, vatandaşımız, soydaşımız varsa bunlara el uzatmak zorundayız.  El uzatmak istiyorsanız ülke olarak güçlü olmak zorundasınız.” Dedi.

Karadeniz Ereğli Öğretmenevi’nde Aile Ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nce düzenlenen törene, Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Hüseyin Sami Uyar, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ, Kdz. Ereğli Ağır Ceza ve Komisyon Başkanı İsmail Aydın, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kemal Gümrükçü, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Erkan Bülbül, Erdemir Genel Müdürü Salih Cem Oral, gaziler ve gazi yakınları katıldı.

Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından yaptığı konuşmada, böyle bir törende bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek şunları söyledi:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti tarafından verilen bu madalyaları sizler büyük bir gururla taşıyacaksınız. Zamanlama itibarıyla biraz geç gelen bir madalya olabilir ama hiç biriniz Kıbrıs’a giderken bu madalya için veya bir beklenti için değil, ülkemizi korumak, ülkemizin bir parçasını korumak için oralara gittiniz. Bu açıdan biz Türk Milleti olarak sizlere minnettarız.

Olaylar karşısında ders almayı da bilmek lazım. Kıbrıs o yıllarda önemliydi, şu yıllarda önemsiz mi? Hayır belki şu an Kıbrıs daha da önemli. Her akşam haberleri dinlerken, en az beş dakikalık bir program Kıbrıs’a ayrılmış durumda. Üstü kadar altının da kıymetli olduğu daha yeni anlaşıldı. Sadece Kıbrıs mı önemli? O da hayır. Nerede bir Müslüman kardeşimiz varsa, nerede  ülkemizin bir vatandaşı varsa, biz buralara el uzatmak, destek olmak ve varlığını sağlamak zorundayız. Bugün Bosna’da, Balkanlarda, Myanmar’da, Suriye’de bir Müslüman kardeşimiz, vatandaşımız, soydaşımız varsa bunlara el uzatmak zorundayız.  El uzatmak istiyorsanız ülke olarak güçlü olmak zorundasınız. Güçlü değilseniz kendi kendinize zor yetersiniz, kimseye de el uzatamazsınız. ABD’ye bakıyorsunuz, neden her yerde var, çünkü kendi ekonomik güçleri var.”

“BU MADALYALAR BİR HAYKIRIŞTIR!”

Türkiye’nin ülke olarak bu ekonomik güce ulaştığını ifade eden Çorumluoğlu şöyle devam etti:

“Ama ekonomik güce ulaşmanın en önemli etkilerinden biri de birlik ve beraberlik içinde olmaktır. Bizim en yumuşak karnımız, belki bu birlik ve beraberlik içinde olmayı Amerika, Avrupa ve bizi bölmeye çalışan dış mihraklar çok iyi kullanıyor. Bugün Alevi Sünni diyorlar, yarın demokrat şu bu diyorlar, başka b ir sebep buluyorlar bizi bölmeye çalışıyorlar. Onun için dimdik, omuz omuza, nasıl beş parmağın beşi birbirinden ayrılmıyorsa, biz de bir arada olduğumuz sürece, Sayın Cumhurbaşkanımızın göstermiş olduğu dünyanın gelişmiş ilk on ülkesi arasına sizlerin varlığıyla, bizlerin çalışmasıyla gireceğiz.

Bugün sizlere tevdi edilen madalyalar,  son derece önemlidir ve dünyaya bir haykırıştır. Yarın bize bir iş düştüğünde, hepimiz Kıbrıs’a nasıl çıktıysak, Bosna’ya, Suriye’de, Libya’ya da gideriz. Bu mesajı vermek açısından bu etkinlik önemlidir.  Buradaki bütün arkadaşlarımızla bizler gazi arkadaşlarımızın, şehit ailelerimizin emrindeyiz. Burada askeriyeyi temsilen değerli Bölge Komutanımız var, seçilmiş arkadaşları temsilen belediye başkanımız var. Hukuku temsilen savcılarımız, hâkimlerimiz var.  Özel sektörden yine değerli bir kuruluşumuz, Erdemir Genel Müdürümüz var. Beraber çalışmaktan onur duyduğum daire amiri arkadaşlarımız var. Yeter ki bir alo deyin, sizin bütün taleplerinizi yerine getirmek için çaba sarf ediyoruz.”

POSBIYIK:  “TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ HAREKATLARINDAN BİRİ”

Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, ülkemiz, vatanımız için Kıbrıs’ta şehadet şerbetini içmek için Ereğli’den kendisinin de dostları bulunduğunu, bu kişilerin kendilerini de onurlandırdığını belirterek, “Kıbrıs Harekatı Türkiye’nin önemli harekatlarından bir tanesidir. Bugün içinde bulunduğumuz ortamda Kıbrıs’ın kurtulmasının ne kadar önemli bir olay olduğunu, ülke menfaatleri doğrultusunda ne kadar başarılı bir operasyon olduğunu daha iyi görüyorum. Ülkemiz için orada şehadete eren büyüklerimizi, rahmetli olan gazilerimizi rahmetle anıyorum. Bugün ödül alan arkadaşlarımızın arasında bulunmaktan onur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Allah hepinize sağlık sıhhat versin diliyorum” dedi.

ŞAHİN: “ GURUR NİŞANESİ OLARAK TAŞIYACAĞIZ”

Muharip Gaziler Derneği Karadeniz Ereğli Şube Başkanı Temel Şahin Kıbrıs Türkü’nün can güvenliğini sağlayarak yok olmalarını önlemek ve Kıbrıs adasının Megalo İdea uğrunda Yunanistan’a bağlanmasına mani olmak maksadıyla 20 Temmuz 1974’te 37 bin 500 arkadaşıyla birlikte Kıbrıs Barış Harekatına katıldıklarını dile getirerek şunları söyledi:

“Bu harekatta bizlere verilen her türlü görevi başarıyla yerine getirdik ve muzaffer birer gazi olarak vatanımıza geri döndük.  Kıbrıs Gazileri, üstün cesaret ve kahramanlık örnekleri göstererek emsalsiz bir zafer kazanmışlardır. Paraşütle atlayan, helikopterlerle inen ve denizden çıkarma yapan bu kahramanlar kısa bir  süre içerisinde düşmanı hezimete uğratarak Kıbrıs Türkü’nü esaretten kurtarmış ve Kıbrıs’a barış getirmiştir. Kıbrıs Barış Harekâtı Türk Savaş tarihinde altın bir sayfadır. Biz, gözümüzü kırpmadan katıldığımız bu harekâtta atalarımızdan aldığımız feyizle Türk askerinin savaşlardaki emsalsiz kahramanlığını dünyaya bir kez daha gösterdik. Bugün, Kıbrıs Türkü kendi devletinde, kendi bayrağı altında hür ve bağımsız yaşamaktadır.  Artık adada barış hakimdir. Görevimizi şerefle yerine getirmekten dolayı mutlu ve gururluyuz.  

Kıbrıs barış harekatından 45 yıl sonra bizlere tevcih edilecek Milli Mücadele Madalyalarını göğsümüzde bir onur nişanesi olarak gururla taşıyacağız. Kıbrıs Barış Harekatında şehit olan 498 arkadaşımızı ve aramızdan ayrılan Gazi arkadaşlarımızı rahmetle anıyoruz.”

27 GAZİYE MİLLİ MÜCADELE  MADALYASI

Konuşmaların ardından, Ereğli’den Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan 27 gazi veya yakınına törende bulunan başta Kaymakam İsmail Çorumluoğlu olmak üzere  protokol tarafından Milli Mücadele Madalyası ve beratları takdim edildi.

Törenin ardından program kapsamında yemek ikramında bulunuldu. Yemeğin ardından Karadeniz Ereğli Müftüsü Recai Albayrak tarafından dua edilmesiyle program sona erdi.

5.2 katrilyon TL bütçeden geçti!..

AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, TBMM'de bütçe görüşmelerinin devam ettiğini ve Zonguldak'ın da bütçeden payını alacağını açıkladı.

Milletvekili Türkmen, Zonguldak'a alt yapı ve Karayolları anlamında 5.2 katrilyon TL. yatırımın bütçeden geçtiğini açıkladı.

Kendini yenileyen kent: Safranbolu

17 Aralık 1994 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınan Karabük’ün Safranbolu ilçesi, aradan geçen 25 yılda kendini yenileyerek her yıl bir milyondan fazla turist ağırlamaya başladı.
"Korumanın başkenti", "Osmanlı’nın parmak izi", "En iyi korunan 20 kent" ve "Açık hava müzesi" gibi unvanları sahibi olan Safranbolu’da, Türk kent kültürünün en önemli yapı taşları olan ve zamanla terk edilen tarihi konakların geri kazandırılması için çalışmalar başlatıldı.
Belgesel sinemanın ustası olarak gösterilen merhum Suha Arın’ın Altın Portakal Ödüllü "Safranbolu’da Zaman" belgeseliyle 1974’te gündeme gelen tarihi ilçe, 1975’te Kültür ve Turizm Bakanlığı ile 1976’da Safranbolu’da yerel yönetimlerin almış olduğu "koruma kararları"yla UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesinin ilk adımları atıldı.
1975’ten itibaren başlayan koruma bilinciyle 1994’te UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren tarihi ilçede, restorasyon çalışmalarına hız verildi. Başlatılan çalışmalarla kendini yenileyen Safranbolu’da, 1400 tarihi yapıdan 700’ü restore edilerek turizme kazandırıldı.
18., 19. ve 20. yüzyıl başlarında yapılan kültürel zenginliklerini korumadaki başarısıyla adından söz ettiren Safranbolu, Türkiye’de, kent ölçeğinde Dünya Mirası Listesi’ndeki tek yer olma özelliğini taşıyor.

25. yıl kutlanılacak
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu’nun 1994’de UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış, kent ölçeğinde korunan çok değerli bir ilçe olduğunu söyledi.
Kendisinin başkanlığının 25. yılına denk gelmesi dolayısıyla çok şanslı olduklarını ifade eden Köse, "Sene başından beri valilikle birlikte bir takım etkinlikler yapılıyor. Ama 17 Aralık gün olarak da 25. yılımızı doldurduğumuz gün. Bizde ’17 Aralık’ta Türkiye’de Dünya Miras Listesi’ne girmiş diğer kentlerle birlikte program hazırlayalım’ dedik. 25. yıla özel PTT ile birlikte pul bastırdık, o pulu misafirlerimize de hediye edeceğiz. 17 Aralık’ta düzenleyeceğimiz programımızda çok özel konuklarımız var. Koruma öyküleri anlatılacak, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Hanım konuğumuz olacak, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Fahri Solak, kültürel miras ve korumacılık Safranbolu’da örneği ile ilgili panel düzenliyoruz. ’Marka Kentlerin Kimlikleri’ başlıklı söyleşide Dr. Enis Yeter ve Fatma Fatmanur Erdoğan konuğumuz olacak. Yaşayan tarihimiz Aytekin Kuş’tan da sunumumuz var. Programın sonunda da Güzel Sanatlar Lisemizin bir konseri olacak. Güzel bir etkinlik olacağını düşünüyorum" dedi.
Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesinde dönemin Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı, Safranbolu eski Belediye Başkanı Kızıltan Ulukavak ve Mustafa Eren, Türk belgesel sinemasının ustası olarak gösterilen Suha Arın ile mimar Yavuz İnce’nin büyük emekleri olduğunu aktaran Köse, şunları kaydetti:
"Ahmet Taner Kışlalı’nın bu kentte isminin mutlaka bir yerde olması gerektiğini düşünüyoruz. Dünya Miras Listesi’ne girmek çok kolay değil. UNESCO’nun birçok kriteri var. Bu kent o kriterleri sağlıyor ama sağlanması için de öncülük eden değerli isimler var. Eski Belediye Başkanı Mustafa Eren zamanında listeye dahil edilmiştik, onun öncesinde korumayla ilgili süreç... Bu süreçlerle ilgili güzel bir program hazırladık."

"Turizmine çok büyük katkı sağlıyor"
Safranbolu’nun Dünya Miras Listesi’nde olmasından dolayı çok tanındığını vurgulayan Köse, "Korunan bir kent olunca ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olduğunuzda elbette gözler sizin üzerinize ister istemez çekiliyor. Daha özel bir kent olduğunuz için görülmeye değer, buranın kültürünü insanlar tanımak istiyorlar. Burası için çok büyük bir şans. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olmayıp, bu şansı elde edememiş birçok yer de var Türkiye ve dünyada. Kardeş şehrimiz olan Ohri’ye bir seyahat gerçekleştirdik, onlarda UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeler. Çok benzer, sadece su farkı var aramızda. Korunan ev sayısı anlamında biz hepsinden çok daha öndeyiz. Buda buranın turizmine çok büyük katkı sağlıyor. Dünya, birçok yeri bilmezken Safranbolu’yu isim olarak biliyorlar. Burası için büyük bir şans" değerlendirmesinde bulundu.

Bizi hor görmesinler, hizmet etsinler...

Zonguldak’ın Ereğli İlçesine bağlı Süleymanbeyler (Subaşı) Köyünde kurulan pazar yerinde oluşan çevre kirliliği, vatandaşların yanı sıra köye gelen esnafların da tepkisini çekiyor.

Eski Ereğli Belediye Meclis Üyesi İsmet Koç, yaptığı açıklamada, evinin bahçesinde yetiştirdiği ürünleri, çevre il ilçe, belde ve köylerdeki pazarlarda da satışa sunduğunu söyledi.

Koç, Düzce, Bolu, Adapazarı, Mengen gibi bölgelerdeki pazarları gezdiğini belirterek, şöyle dedi: “Bu tür pazarlarda, evimin bahçesinde beslediğim organik tavuk, yumurta, marul, maydanoz, soğan gibi çeşitli sebzeleri satışa sunuyorum. Süleymanbeyler Pazarı ise sadece benim için değil, bölgemizdeki birçok esnaf için önemsenen bir pazaryeridir. Tarihi geçmişiyle de önemli olan bu pazarımızın yaşatılabilmesi için yeterli çabanın ise gösterilmediği kanaatindeyim. Kadınlar tuvaleti kilitli olan pazaryerinde, erkekler tuvaleti oe kirlilik nedeniyle kullanılmıyor. Dere yatağı ise çeşitli atıklar nedeniyle çöplük haline dönüşmüş durumda. Köy muhtarının gösterdiği çabayı da görüyoruz ancak, yalnız kalıyor ve imkanları bu kadarına elveriyor. Gerek mülki amirlerimizin, gerekse milletvekillerimizin; civar köylere ve bölgeye hitap eden bu tarihi pazaryerimize sahip çıkmalarını istiyoruz. Köylüyüz diye bizi hor görmesinler, hizmet etsinler.”