Merak edip araştırdı, hayvanları için topraksız buğdaydan çim üretmeye başladı

 Karabük’ün Yenice ilçesinde yaşayan çiftçi merakından dolayı büyükbaş hayvanları için topraksız buğdaydan çim üretti.
İlçeye bağlı İsmetpaşa Mahallesinde yaşayan Bilge Toprak (44) belediyeden emekli olduktan sonra kendisini oyalayacak uğraş alanları aramaya başladı. İnternette yaptığı araştırmada buğdaydan üretilen topraksız çim 44 yaşındaki Bilgehan Toprak’ın dikkatini çekti. Büyükbaş hayvanları da bulunan Toprak, merakından dolayı 1 yıl önce topraksız çim üretimini geliştirmek için tavalarda ve saçlarda deneme çalışmalarına başladı. Toprak, deneme yanılma yoluyla geliştirmeye çalıştığı sistemde en iyi verimi köpüklü kutulardan aldı. Evin alt tarafındaki ardiyesini 2-3 metrekarelik bölümü ışık girmeyecek oda haline getiren Toprak, ısıyı belirlemek için koyduğu dijital termometreyi 18 dereceye ayarlarken, odada köpük kutularına üzerine serdiği 600 gramlık buğdaydan net olarak 5 kilo ürün verimi alabiliyor.
İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabirine açıklamalarda bulunan Bilgehan Toprak, topraksız buğdaydan çim üretimi hakkında bilgi vererek, “Haşlama şeklinde 2-3 sefer buğdayın posasunu ayırmak şartıyla yıkıyoruz. Hava şartlarına göre değişebiliyor. Yaz aylarından daha fazla çabuk kabarıp patlama yapıyor buğday. Kış ayında ise geç patlama yapıyor. Takriben 15 gün de yetişiyor ama kış ayında 20 günü buluyor” dedi.

“4.5-5 kilo arasında net verim alabiliyoruz.”
Topraksız buğdaydan çim üretimine internette yaptığı araştırma sonucu karar verdiğini ifade eden Toprak, “İnternette gezinirken denk geldi. ‘Bizde yapabilir miyiz?’ dedik. Biraz daha detayına girdik. Hayvanlarımız vardı, onlara vermek için. 1 kilodan 10 kilo arasında ürün verebileceğini söylemişlerdi. Bende ona istinaden biraz daha araştırdım. 7 kiloya kadar vurabildik yem kilosunu. Benim yapmış olduğum köpüklerde 600 gram seriyoruz. 4.5-5 kilo arasında net verim alabiliyoruz. İki gün suda bekletiyoruz, iki gün de haşlama yaparak geceleme odalarında bekletiyoruz. Takriben 4 veya 5. gün alıyoruz. Onuncu günde hayvanlara veriyoruz” diye konuştu.
Bir araştırmacı olarak merakı olduğunu belirten Toprak, topraksız çim üretiminde herhangi bir hedefinin olmadığını kaydederek “Hedefim yok ama bütün çiftçi arkadaşlarıma da tavuk yemi, kaz yemi, keçi yemi olarak verebilirler. Bende büyükbaş hayvanlar olduğu için hayvanlarıma verebiliyorum. Bütün hayvanlar yiyebilir.” ifadelerini kullandı.
“Kendimde denemeyi düşünüyorum”
İnternette yaptığı araştırmada topraksız buğdaydan üretilen çimin insan sağlığına faydalı olduğunu öğrendiğini de dile getiren Toprak, şunları söyledi: “Kanser önleyici olduğunu öğrendik. Yeşil çimi bir bardaklık paso olarak kaynatılarak çay şeklinde demlenerek içiliyormuş. Ayrıca çimi de salatalara katılarak yeniliyormuş. Şuana kadar hiç denemedim. Kendimde denemeyi düşünüyorum. Elimizde olan bir şey yani. Demleyerek, kaynatarak içmeyi düşünüyorum. İnsana faydalı olduğunu öğrendik internetten. Bizde araştırarak bilgi sahibi oluyoruz.”

Şehit ateşi Bartın’a düştü

Hakkari İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Davuş Tepe Üs Bölgesi'nde yıldırım düşmesi sonucu Jandarma Komando Tabur Komutanlığı emrinde görevli Bartınlı Jandarma Uzm. Çvş. Furkan Yılmaz şehit düştü.
Bartın Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Hakkari İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Komando Tabur Komutanlığı emrinde görevli Bartınlı Jandarma Uzm. Çvş. Furkan Yılmaz görev yaptığı üst bölgesine yıldırım düşmesi sonucu şehit düşmüştür. Şehidimize Allah’tan rahmet ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz” ifadelerine yer verildi.
Baba ocağına ateş düştü
Şehit Uzm. Çvş Yılmaz’ın şahadet haberi Bartın’ın Büyükkızılkum köyü İbrahimbeyoğlu mahallesinde yaşayan anne Ayşe ve baba Ayhan Yılmaz’a, Bartın Vali Yardımcısı Gökhan Gürbüz Erol, Garnizon Komutanı Deniz Kıdemli Albay Mustafa Çalışkan, Belediye Başkanı Cemal Akın, İl Emniyet Müdürü Çetin Bozkuş, İl Jandarma Komutan vekili Yarbay Yıldırım Özbaş tarafından verildi. Şehit Yılmaz’ın baba evine Türk bayrağı asılırken acılı baba Ayhan Yılmaz ise ‘Vatan sağolsun Komutanlarımız yanımızda” diyerek, metanetli olmaya çalıştı.

Dağdan gelen su iki köy arasında anlaşmazlığa neden oldu

 Karabük'ün Ovacık ilçesine bağlı Beydili Köyü ile Yürekören Köyü sakinleri arasında su yetersizliğinden dolayı anlaşmazlık yaşanıyor.
İlçeye bağlı Beydili Köyü’nde yaşayan vatandaşlar Kartaltepe mevki'indeki dağdan gelen suyun 800 metre uzaktaki Yürekören Köyü Muhtarlığı tarafından kesilerek kendi köylerine aktarıldığını iddia etti. Beydili Köyü Muhtarı Hüseyin Özbayar (47)kesilen su yüzünden kendi mahallelerinden geçen derelerde su kalmadığını, hayvanlarını sulamakta zorlandıklarını belirtti. Ayrıca Özbayar, köyde uzun zamandır su sıkıntısı yaşandığını ve kaynak suyunun kesilmesinden dolayı mağdur olduklarını söyledi
Özbayar, Kartaltepe mevki'indeki kaynaktan gelen suyun Ovacık ilçesinin 20 köyüne yeteceğini ifade ederek, “Bu ispatlanmış. Hemen hemen de 3 yerde kaynak var, bin 500’er gram denildi kayıtlarda. Benim içme suyu depoma giren su 0.40 gram civarında yani tükenmez kalem kalınlığında. Kartalkaya mevki'inde büyük bir kaynak var. Benim buradan içme suyu talebim oldu. Yürekören Köyü benim mıntıkam içerisinde dediği için itiraz hakkı doğdu. Bunun çözüme kavuşmasını istiyoruz mümkünse” diye konuştu.
Beydili Köyü Yayaoğlu Mahallesi’nin meydanında bulunan çeşmedeki suyun içilemez raporu bulunduğunu dile getiren Avukat Yaşar Kılıç ise şunları söyledi: “Bu arada şu gördüğümüz karşı dağlardaki derenin suyu direk Beydili’nin içinden geçiyor. Kadimden bu yana yani 300-500 sene evvelinden bu yana geçen suyu Yörekören Muhtarı Mevlüt Şahin bu suyu kesiyor. Bu köyün malını mekanını susuz bırakıyor. 400-450 adet büyükbaş, 120-200 adet küçükbaş hayvanın suyunu kendi köyüne özel tuttuğu kepçe ile devletin kurumlarını da aldatarak yüzlük boru ile kendine çekiyor. Bizim Yörekören Köyü ile bir ihtilafımız yok. Biz sadece ve sadece Beydilli Köyü’nün bu mahallesinde köylülerin istifade ettiği suyun buraya getirilmesi için uğraşan kişileriz. Bizim muhtarımız zaman zaman 10 seneden beri fiili olarak mücadele verdiği halde yetkililer ve görevliler bu işe yeterli derecede el atmadıklarından bu işi mahkemeye vermek zorunda kalıyoruz.”

Muhtar Şahin: “Kendi sularımızın borularını tamir ettik”
Yürekören Köyü Muhtarı Mevlüt Şahin iddiaların asılsız olduğunu iki köy arasında herhangi bir su sıkıntısı yaşanmadığını dile getirerek şu ifadelere yer verdi: “Asla biz su falan kesmedik. Kendi sularımızın borularını tamir ettik. Devlet kepçe verdi, boru verdi. Bizde kendi imkanlarımızla tamir ettik. Biz bu suyu 1979-80 yılından beri kullanıyoruz.”
“Dört yerden suları geliyor”
Suyun Çankırı’dan kendilerine tahsis edildiğini söyleyen Şahin, “Biz oradaki suyu kendi köyümüze, oluklarımıza, bahçelerimizde içme suyu olarak kullanıyoruz. Beydili Köyü’nde bu aralar ölçüm yapıldı. Dört yerden suları geliyor. İki mahalle olduğundan, arka mahalle kalabalık olduğundan kendi mahallelerini çoğunluk göstererek ‘Su yetmiyor' diyorlar halbuki yetiyor. Mandıralarını, damlarını su ile temizliyorlar. Onun için istiyorlar. Yoksa su ihtiyaçları yok. Yargıya taşıyabilirler. Haklarını ararlar. En doğru karar verilir. Biz haklı çıkarız; çünkü yapılan ölçümlerde bizim suyumuz az. Yüzde 97 onların suyu var. Yüzde 61 bizim suyumuz var. Suyun başına 300, belki 500 metre yanaşmadık bile. Bizim köyümüzde çok su yok. Onların suları bizden fazla. Onlara asla su veremeyiz. Bizim köyümüz 30 hane. Devamlı duran 16 kişi. Bunların köyünde 5-6 kişi veya 9 kişiyi geçmiyor. Sırf, muhtar evinin önüne özel su almak için bizimle tartışıyor” dedi.

Yayadan polise: ‘Bu ismi hiç unutmayacağım!..’

Yayadan polise: ‘Bu ismi hiç unutmayacağım!..’

Zonguldak'ta, yaya geçidinde denetim yapan trafik polisleri, kırmızı ışıkta geçen T.E. (20) ve A.D.'ye (20) 108'er TL ceza kesti. Ceza kesileceğini öğrenince şaşkınlık yaşayan T.E., ceza tutanağındaki polisin ismine bakarak, "Bu ismi hiç unutmayacağım" dedi.

Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi ekipleri, akşam saatlerinde kent merkezindeki Uzunmehmet Caddesi’nde yaya geçitleri üzerinde denetim yaptı. Polis ekipleri, vatandaşları yaya geçitlerindeki kurallara uymaları konusunda uyarılarda bulundu. Bu sırada iki genç, polisin kırmızı ışıkta geçmeyin uyarısına aldırış etmeden yolun karşısına geçti.

CEZA SONRASI ŞAŞKINLIK YAŞADI

Yolun karşısında bekleyen diğer polisler, iki gence görevli memurun geç işaretine uymamaları nedeniyle 108’er TL ceza kesti. Para cezasını duyunca şaşkınlık yaşayan T.E. ve A.D. uzun süre polis ekiplerini ceza kesmemeleri için ikna etmeye çalıştı. Herkesin kırmızı ışıkta geçtiğini iddia eden A.D., “Herkes geçiyordu buradan. Biz geçtik acelemiz var diye bize ceza yazdılar. Biz duruyorduk orada. Polis ‘kırmızı ışıkta geçme’ dedi. Biz kusura bakma acelemiz var’ dedik. Ondan sonra çekti bizi ağabey ceza yazdı” dedi.

“HİÇ UNUTMAYACAĞIM”

T.E. ise ceza tutanağında ismi yazan polis memuruna dönerek, “Bu ismi hiç unutmayacağım ağabey.” dedi. T.E. ve A.D., ceza makbuzlarını aldıktan sonra polislerin yanından ayrıldı.

Havalar soğudu hamsi fiyatları tavan yaptı

Karadeniz Bölgesi’ni etkisi altına alan soğuk ve yağışlı hava balık fiyatlarının tavan yapmasına sebebiyet verdi.
Karadeniz’de beklenen düzeyde hamsi yakalanamadığı için, dar gelirlinin sofrasını süsleyen hamsiye yüzde 50 zam geldi. Soğuk ve yağışlı havanın etkisine giren Karadeniz Bölgesinde hamsinin az olması ve hava şartlarının kötü olması nedeniyle balık fiyatları yüzde 50 arttı. Bol olduğu dönemlerde kilosu 5 TL’ye kadar düşen hamsi, şu anda 15- 20 TL aralığında satılıyor. Balıkçı tezgahlarında sadece hamsi değil, mezgit, istavrit ve çinakop gibi balıklarda da zor bulunuyor. Bir haftadan beri hamsinin fazla çıkmadığını belirten balıkçılar, “Bir haftadan beri hamsi az çıkıyor. İster istemez bu durum da fiyatlarına yansıyor. Bugünlerde tezgahlarda balık azalır. Buna bağlı olarak fiyatlarda artma oldu. Bu durum önümüzdeki günlerde ne gösterecek yaşayıp göreceğiz. Bu sene balık sezonu umduğumuz gibi geçmiyor” dediler.