Akıl ve Zeka Oyunları Sınıfı açıldı

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde Velioğlu İlkokulu’nda Akıl ve Zeka Oyunları Sınıfı açılışı yapıldı.
İlçeye bağlı Velioğlu Mahallesinde ki açılışa İlçe Kaymakamı Muharrem Coşgun, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baş, Şube Müdürü Nusret Parlak ve okul müdürleri katıldı. Okul Müdürü Sadi Çelik konuşmasında “Atölyemizi oluştururken hazır eşya almak yerine Sıfır Atık Projesi ile destekleyerek elimizde bulunan masa, dolap, oturak ve çeşitli atık malzemelerini değerlendirdik. Masa, dolap ve oturaklar tamir edilerek öğrencilerin ilgisini çekecek şekilde yeniden boyandı. Oto lastikleri, ağaç kütükleri, oyun masası ve sehpasına, atıl durumdaki çekmeceler rafa dönüştürüldü. Zemin döşemesi için kullanılan laminant atıklarından kalorifer petekleri önünde güvenlik için koruma yapıldı” dedi.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Baş, atölyenin tasarım ve boyama işlerini yapan Sibel Yılmaz’a, katkılarından dolayı Çaycuma esnafına ve emeği geçen okul personellerine teşekkürlerini sundu.

İZDES projesi planlandığı şekilde yürütülüyor

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, İçişleri Bakanlığı İzleme ve Değerlendirme Sistemi Projesi (İZDES) kapsamında yaptıkları hizmetlerin belirledikleri nitelik ve standartlara uygun olarak yapıldığını söyledi.
Ersoy beraberindeki heyetle birlikte İZDES projesi kapsamında Karabük Valiliğini ziyaret ederek, toplantı yapıldı. Toplantının ardından Bakan Yardımcısı Ersoy, Karabük Valisi Fuat Gürel ve AK Parti Karabük Milletvekili Cumhur Ünal ile basın açıklaması yaptı.
Ersoy, gazetecilere yaptığı açıklamada, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD), Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Nüfus Genel Müdürlüğü ve İller İdare Genel Müdürlüğü yetkilileriyle ziyaret gerçekleştirdiklerini belirtti.
İçişleri Bakanlığını terörle mücadeleden asayiş hizmetlerine, trafik hizmetlerinden uyuşturucuyla mücadele hizmetlerine, afet ve acil durum hizmetlerinden düzensiz göçle mücadeleye, nüfus hizmetlerinden sivil toplumla ilişkilere, valilik ve kaymakamlık bürolarında verilen hizmetlere kadar birçok alanda vatandaşa doğrudan hizmet veren, doğrudan dokunan hizmetleri icra eden bir bakanlık olduğunu ifade eden Ersoy, "Bakanlığımızın bu hizmetlerinin daha etkin, daha verimli, daha ekonomik ve daha vatandaş odaklı verilebilmesi için Sayın Bakanımızın talimatlarıyla ’İZDES’ adını verdiğimiz izleme ve yerinde değerlendirme projesini uyguluyoruz. Bugünkü ziyaretimizi de bu proje çerçevesinde gerçekleştirdik. Yaptığımız hizmetlerin belirlediğimiz nitelik ve standartlara uygun olarak yapıldığını görmenin yanında, burada gördüğümüz iyi örnekleri de başka illerimize yayarak bütün Türkiye genelinde vatandaş odaklı bir hizmet anlayışının hakim olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde de bakanlığımızın yaptığı hizmetlerin her geçen gün daha memnuniyet verici noktaya geldiğini görmekten büyük mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.
Karabük’te hizmetlerin bugüne kadar çok iyi bir noktada yerine getirildiğini gördüğünü aktaran Ersoy, şunları kaydetti:
"Bütün arkadaşlarımızı dinledik, değerlendirmelerimizi yaptık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması ve memnuniyetlerinin en üst seviyede yerine gelmiş olmasına bütün arkadaşlarımızın olağan üstü gayret gösterdiğini ve çaba gösterdiklerini gördük. Nüfus Müdürlüğüne giden bir vatandaşımızın 7 dakikada işinin bitip çıktığını görmek hepimizi mutlu etti. İnşallah bundan sonra da yine bütün arkadaşlarımızın gayretleriyle dayanışmasıyla işbirliğiyle yerelde kurdukları istişare mekanizmalarını en iyi şekilde çalıştırmalarıyla bu hizmetlerimizi daha da güzel verimli, ekonomik vatandaş odaklı vermeye devam edeceğiz."

Zonguldak'ı Konya'da temsil etti

Zonguldak'ın Ereğli ilçesindeki Ören İlkokulu, sınıf öğretmeni Semra Yalmancı Zonguldak'ı Konya'da temsil etti.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen ve Konya Valiliği, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ev sahipliğinde Mevlânâ'nın 746. Vuslat yıl dönümünde Şeb-i Arus haftası için düzenlenen, mesleki başarılarıyla alanında fark oluşturan 81 ilden 81 öğretmen Konya' ya davet edildi. Programın açılışı Mevlana Öğretmenevinde gerçekleşti. Programa Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, Öğretmen Yetiştirme ve Yükseköğretim Kurumları ile İlişkiler Daire Başkanı Muhittin Yılmaz, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük ile İl Millî Eğitim Müdür Yardımcıları katılarak öğretmenlere katılım belgesi ile çeşitli hediyeler verdiler. Programda öğretmenleri temsilen Hakkari'den katılan öğretmen Nazmi Üce bir konuşma yaptı.
81 ilden 81 öğretmen Konya Panorama Müzesi, Mevlana Müzesi, İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi ve Akşam Konya Mevlana Kültür Merkezindeki Sema programını izlediler. Bu programa Zonguldak'ta temsilen Ören İlkokulu öğretmeni Semra Yalmancı Yücel katıldı.

Ereğli TSO'da "Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma” Eğitimi…

Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sinan Yılmaz, “Türkiye’de ise işletmelerin ancak beşte biri, yani yüzde 20’si ikinci nesle devredilebiliyor. Devredilenlerin ancak onda biri, yapılan bir araştırmaya göre toplamın 1,7’si üçüncü nesle aktarılabiliyor,” dedi.

Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası tarafından, “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Eğitimi, 3. Nesilden Ötesi” konulu eğitim semineri düzenlendi.

Ereğli TSO Yaşar Tetiker Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere konuşmacı olarak Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sinan Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.

Yılmaz konuşmasında  ABD’de yeni kurulan şirketlerin ortalama yüzde 40’ının ilk beş yılda yok olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Geri kalanların yüzde 66’sı birinci kuşakta batıyor veya el değiştiriyor. İkinci kuşağa kadar yaşayabilenlerin oranı yüzde 20’yi geçmiyor. Bu yüzde 20’lik bölümün ise ancak yüzde 17’si, yani sadece yüzde 3,4’ü üçüncü kuşağa kadar devam edebiliyor. ABD ekonomisi içinde yer alan şirketlerin yaşama sürüleri yaklaşık 24 yıldır. Türkiye’de ise işletmelerin ancak beşte biri, yani yüzde 20’si ikinci nesle devredilebiliyor. Devredilenlerin ancak onda biri, yapılan bir araştırmaya göre toplamın 1,7’si üçüncü nesle aktarılabiliyor.”

Aile şirketlerinin yok olma nedenleri konusunda da bilgi veren Yılmaz, “İyi tanınan 20 aile şirketinin dağılma ve yok olma nedenleri arasında yüzde 43 ile kardeşler arasındaki çatışmalar geliyor.  Aile İçi çatışmalar ve miras kavgaları yüzde 19’arlık dağılma nedenlerini oluşturuyor. Kardeş, yeğen, kuzen kavgaları yüzde 14 ile üçüncü sırada yer alıyor. Aileler arası kavgalar nedeniyle dağılan şirketlerin oranı ise yüzde 5 olarak tespit edildi” dedi.

İŞADAMININ CÜZDANI, ŞİRKETİN KASASI İKİLEMİ...

Aile şirketlerinde genel sorunlar  arasında ilk sırayı örgütlenme ve profesyonelleşme yetersizliğinin aldığını ifade eden Yılmaz şöyle devam etti:

“Bundan sonra organizasyon şemasının olmayışı, görev tanımlarının olmayışı, yetki ve sorumluluk dengesinin sağlanamayışı, insan kaynaklarına yeterince önem vermemek, prosedür, yönetmelik, iş ve belge akışı gibi sistematik altyapının yetersiz oluşu, eğitim ve geliştirme etkinliklerinin yetersiz oluşu geliyor.”

Şirket ve kişisel banka hesaplarının ortak kasa olarak kullanılmasının iflaslarda önemli bir rolü olduğunu belirten Yılmaz, “Bir yönetim kurulu başkanının maaşı, şirketin bütçesi olur. Sizin cüzdanınız var, şirketin kasası. Yönetim kurulu başkanı, dönem sonunda kar geliri elde eder. Bunun dışında maaşı ile geçimini sağlar.  Cüzdanınızda para yokken, şirketin kasasını kullanmaya kalkarsanız, dönem sonunda vergi borçları, primler gibi ödemeler için yeterli ödenek olmadığı gibi ciddi bir sorunla karşı karşıya kalınır. Bu nedenle iflas eden şirketlerin sayısı çok fazladır” dedi.

İŞADAMLARININ ÜÇ DÜŞMANI…

Yılmaz, aile içi ihtilaflar, farklı beklentiler ve otorite paylaşımından kaynaklanan sorunların da aile şirketleri için önemli sorunlar oluşturduğunu belirterek, şirket sahiplerinin statü karşılığı olarak yaptıkları ilk şeyin otomobillerini değiştirmek olduğunu söyledi.  Öğretim Üyesi, “Bizde işadamlarının üç büyük düşmanı vardır. Mercedes, Audi, BMV. Wallmart’ın kurucusu yirmi yılı aşkın süre 1973 model eski bir Dodge  kamyonetle yönetim kurulu toplantılarına gelmiştir. İkea’nın başkanı da kuruluşundan doksanlı yıllara geçen otuz yıla yakın süre aynı araçla işe gidip gelmiştir. Bu hastalık, bizde kamu yöneticilerinde de vardır.” Diye konuştu.

Kendi bestesi ile...

Zonguldak’ın Ereğli İlçesi doğumlu Tanzer Gümüş, müzik dünyasına, kendi bestesiyle yeni bir eser daha kazandırdı.

İlçede emekli öğretmen Nuriye Gümüş ile özel bir firmanın yetkili servisi Kerim Gümüş’ün çocukları Tanzer Gümüş, uzun yıllar hizmet verdiği müzik sektöründe bu kez “Özledin Mi Beni” isimli bestesinin ‘singel’i ile müzikseverleri buluşturdu.

Sözlerini İlkay Karakılıç ile birlikte yazan Tanzer Gümüş, müziğini kendi yaptığı eserinin single çalışmasını; canlı enstrümanlar, vokal kayıtları, miks ve mastering işlemleri de kendi stüdyosunda hazırladı.
Kendine has yorumu ile seslendirdiği eserini 5 Aralık’ta dinleyenlerine sunan Tanzer Gümüş, YouTube’de de şimdiden yaklaşık 100 bin tıklanmaya ulaştı.

Engin Altan Düzyatan, Merve Özbey, Kutsi, Berksan, Erkan Petekkaya, Ebru Cündübeyoğlu gibi ünlü isimlerin albümlerinde ve sahne çalışmalarında besteci, söz yazarı ve vokal koçu olarak görev alan sanatçı Tanzer Gümüş, ilk single’ı “Özledin Mi Beni” ile solo de kariyerine start vermiş oldu.
Halen İstanbul’da bir çok prestijli kulüplerde sahne almayı sürdüren Sanatçı, ikinci singel çalışmalarına ise ara vermeden başladı.

ARKADAŞ PARASIYLA GİTAR

Karadeniz Ereğli doğumlu Tanzer Gümüş’ün muzik dünyasının başlangıcı ise oldukça ilginç.
Lise 3. Sınıfta okuduğu dönemde, arkadaşlarından topladığı para ile ilk gitarını alan Tanzer, o günleri şöyle anlatıyor:“Kırık dökük olan gitarımla 2 ay haşır neşir olduktan sonra 10 şarkılık bir repertuvar yaptım. Çok sevdiğim çocukluk arkadaşım Gökhan ile bir pastanede bedava müzik yapma girişiminde bulunduk. Pastane sahibi gereksiz görmesine rağmen bize bir hafta müsaade etti. Bir hafta dolduğunda işleri açıldığı için, artık bize ücret vermek istediğini söyleyerek yola devam etmemizi istedi.”

ÜSTAT AYKAN İLE BAŞLAYAN SÜREÇ

Sonrasında halen Karadeniz Ereğli’de yaşayan üstat Müzik Öğretmenim Suat Aykan ile klasik gitar ve solfej eğitimlerim başladığını anlatan Tanzer Gümüş, “böylece okullu müzisyen olma yolculuğuma bu şekilde başladım. Kendisi, tüm karizması ile örnek olmuş harika bir müzisyendir” dedi.
Müzik öğrenimini Abant İzzet Baysal Üniversitesi Müzik Bölümü'nde tamamlayan Tanzer de, uzunca özgeçmişinde, her müzisyen gibi “Yeneceğim Seni İstanbul” diyerek, “İsyanbul” olarak isimlendirdiği metropele gittiğini belirtti.

TANZER’DEN DUYGUSAL SÖZLER

Verdiği uzun ve zorlu mücadele yıllarını aşarak, bir çok ünlü yorumcuya güfte ve bestesi kendisine ait eserleri veren Tanzer Gümüş’ün, özgeçmişini tamamladığı sözleri ise oldukça duygusal:
“Müziği alırsanız benden geriye hiçbir şey kalmaz” diyerek hikayeme son vermek istiyorum. Her zaman arkamda olan Annem,babam ve kardeşlerime Hayatımın anlamı olan eşim v eçocuklarıma olan sevgilerimi ifade edecek tek şey şarkılarımda yer alan melodiler olabilir. Şarkılarda buluşmak üzere hoşça kalın…”